GELİŞİM IAOSB ÇOCUKEVİ-2
Yapılmış ve halen yürütülmekte olan birçok akademik çalışma çocukların ilkokula hazır bulunuşluklarında ve okula olumlu bir başlangıç yapmalarında erken çocukluk döneminde aldıkları okul öncesi eğitimin ve bu süreçte kazandıkları deneyimlerin etkisini işaret eder. Çocukların hazır bulunuşluğunun en önemli göstergeleri okul öncesi kurumlarında sunulan eğitim ortamı ve bu kurumlarda uygulanan eğitim programıdır.
Biz öğrencilerimize ilgi yetenek ve yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri, bireysel farklılıklarını destekleyen, araştırmacı ve sorgulayıcı kimliklerini geliştiren bir okul öncesi eğitim sunuyoruz. | ||
Goethe’nin “Her şeyin içerisinde öğrenebildiklerimiz, sevdiklerimizdir” sözünde vurguladığı unsur insanların sevdikleri ve ilgi duydukları şeyi öğrenmeye daha fazla açık olduklarıdır. Öğretilen şeyler derin duyuşsal anlamlar içeriyorsa zihnimizde de derinlere gider ve oluşan yeni birçok sinaptik bağ ile öğrenme gerçekleşir . Bu bilişsel ve duyuşsal bağlar hem bireyleri geliştirecek hem de onların dünyayı algılama biçimlerini derinden etkileyecek kadar etkili olabilirler. İşte bu noktadan hareketle çocukevimizde 45 – 68 ay aralığında olan öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini destekleyen farklı tema başlıklarını içeren sınıflar oluşturulmuştur. Öğrencilerimize iki aylık periyodlar kapsamında sırasıyla deniz,orman, şehir, masal dünyası ve uzay tema başlıklı sınıflarda dramatik ögelerle zenginleştirilmiş eğitim – öğretim programı uygulanır. Birbirinden farklı durum ve/veya kurgu içeren ve çocuğun gelişimini merkeze alan eğitim anlayışımız öğrencilerimize oyun aracılığı ile yaparak, yaşayarak farklı deneyimler yaşama fırsatını yaratır. Bu deneyimler tahmin etme, benzerlikler -farklılıkları bulma, analiz etme, akıl yürütme ve değerlendirme gibi birçok farklı üst düzey düşünme becerisini içerir. | ||
Çocukların somut yaşantılar yoluyla öğrenmesi neden –sonuç ilişkileri kurmalarını kolaylaştırır. Somut yaşantılar oluşturmada uygulanan drama, deney, STEM vb. bilimsel yöntemlerin kullanımı çocukların fen ve doğa olaylarının neden- sonuç ilişkilerini belirleme becerilerini geliştirir. Ayrıca bunun sonucunda buldukları çıkarımları farklı durumlara uyarlayabilme becerileri de gelişir. Bir başka deyişle çocuklar kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu en doğal biçimde üstlenmiş olur. Sorulan üst düzey sorularla düşünen, ön öğrenmeleri devreye sokulan çocuklar hatırlama, ilişki ve bağlantı kurma,bilgiyi geri çağırma gibi süreçlerinin her birinden geçer. Beyinde bilgi işlendiğinden öğrenme gerçekleşmiş ve öğrenciler kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu almış olur. Öğretmenleri tarafından analiz, sentez ve değerlendirme düzeyinde soru yöneltilen öğrencilerimiz üst düzeyde soru sormayı ve sorgulamayı öğrenir. | ||
Sonuç olarak oyun temelli, dramatik ögeler içeren proje tabanlı Gelişim okul öncesi eğitim – öğretim programıyla öğrencilerimizin öğrendikleri bilgi ve becerileri günlük hayatta karşılaşabilecekleri durumlara uygulayabilmeleri gerçekleşir. Öğretmen çocuklar arasında bireysel ve gelişimsel farklıkların bulunduğunu göz önüne alarak, onların yeteneklerinin geliştirilmesi ve yeni beceriler kazanmalar için onların öğrenmelerine rehberlik eden, otonomi kazanmalarını destekleyen, kendi öğrenme deneyimleri hakkında farkındalık ve bilinç oluşturmalarını destekleyen kişidir. Ayrıca, öğretmen çocuğa iyi bir model olan, uygun öğrenme ortamı sağlama yoluyla öğrenmelerine ve keşfetmelerine istek uyandıran kişidir.
|